(Mektup, SHP partisi tarafından "iktidara gelirsek Türk Ceza Yasası'nın 163. maddesinin kaldırılmasına yönelik verilen söz üzerine yazılmıştır. Zamanında TCK/163. madde, laikliğe aykırı olarak, devletin sosyal veya ekonomik veya siyasi veya hukuki düzenini bozmak isteyen faaliyetlere karşı konulmuştur, tam metnine internetten ulaşılabilir. bamq) Mektup, 163. maddenin kaldırılmasının niçin sakıncalı olduğunu 4 ana madde altında toplayarak anlatmış, bunlar; hukuksal yönden, çağdaşlık yönünden, demokrasi ve özgürlük yönünden ve de eğitim ve sorumluluk yönünden olmak üzere düzenlenmiştir.
11 Aralık 1988, Ankara
SHP Genel Başkanlığı'na,
Çağdaşlık yönünden: Laiklik, çağdaşlığın can damarıdır. İleri çağdaş dünya, bakmıştır ki dünyada ve yaşamda her şey değişiyor, gelişiyor. Dindeyse temel olan, değişmezliktir. Yaşam akıp giderken, din durağanlık ister. Din kuralları sonlu ve sınırlıyken, yaşam gerekleri sonsuzdur. Her an değişen, gelişen ve sonsuz olanları; belirli, katı, sınırlı kalıplar içine sığdırmanın yolu yoktur. Zorlamalarsa, insanların, toplumların gelişmelerine engeldir. Ne denli zorlamalı yorumlar yapılırsa yapılsın, din kurallarına bağlı olarak yaşanamaz, yaşansa dahi ilerleme sağlanamaz. Bin yıllık ya da binlerce yıllık giysi, orasından burasından yamanıp genişletilse bile, her geçen gün biraz daha gelişip büyüyen bir gövdenin giysisi olamaz. Bu nedenle kendi giysisini kendi yapma yoluna gitmiştir çağdaş dünya. Kendi yasasını kendi yapmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun gerekçesinde de bu dile getirilir. Sonra çağdaşlık, akıl ve bilim yolunda bulmayı gerektirir. Ne denli yutturulursa yutturulsun bir gerçektir ki, din yolu başkadır, akıl ve bilim yolu başkadır. Birinci yolda egemen olan imandır, görünmeyen güçlerdir, gökselliktir, öbüründe egemen olan ise; deneydir, gözlemdir ve akılla değerlendirebilmedir.
Demokrasi ve özgürlük yönünden: Demokrasi, şeriat düzeninde hayatta kalamaz. Demokrasi, bilindiği gibi aralarında hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm yurttaşların katılacağı yönetim (hükümet) biçimidir. Demokraside belirleyici ve egemen olan halktır, toplumdur. Şeriat düzenindeyse belirli ve egemen olan göksellik yutturmacasıdır. Yutturulan Tanrı ve aracısıdır. (elçisidir, peygamberidir, bamq)(Atatürk'ün TBMM konuşmasında, devletin, gökten indiği sanılan kitaplarla yönetilemeyeceği konusundaki ifadesini hatırlayınız,bamq)
Dinler, yaşamın her kesitine ilişkin olarak, binlerce yıllık ilkel hukuklarıyla ortaya atılmış bulunuyorlar. Özellikle İslam, İslam şeriatı. İnsanlığa, dahası toptan insanlığa "elini yönetimden çek, akıl yürütme, ben yöneteceğim" der. "Tanrı adına yöneteceğim" der. Daha da kötüsü, İslam, kendinden başka hiçbir dini tanımaz. Kuran'da açık seçik, "Tanrı katında tek geçerli din İslam'dır" der, bkz. Al İmran Suresi, 19. ayet). "İnanmayanları bulduğunuz yerde öldürün" der (bkz. Tevbe suresi, 5.ayet)
Cüce politikacılar, akılları sıra taktik kullanıyorlar, ittifak yoluna gidiyorlar. Karanlıkla, öldürme sistemiyle, özgürlük düşmanlığıyla ittifak olunmaz. Bunlara karşı ittifak olunur. Bu tür cücelerin taktiklerinin acısını İran'dakiler çekmiştir ve çekmeye devam etmektedirler. (not1)
Nasıl bilinemez ki şeriata dayalı düzeni getirme girişimlerine evet demek, bir "inanca özgürlük verme işi" değildir? Adına iman denen "ilkel çılgınlığa bağımlılık"la sürüklenen bir eylem işidir. Yahudiliği de bu açıdan ele almak gerekir. İsrail'in acımasızlıklarının en temel kaynaklarından birini görmek için... Yahudilerle savaşırken İslam radikalistlerinin giriştikleri terörle de, en başta İslam terörüne dayalıdır. Tevrat açıldığı zaman, geçmişe ilişkin bölümleri, Yahudilerle Filistin arasında geçtiği anlatılan olaylarla doludur. O zamanlarda da kaynak "din terörü"ydü.
Eğitim ve sorumluluk yönünden: 1982 anayasasının 24. maddesi, din derslerini zorunlu duruma getirmiştir. Bu, insanlarımız için utanç vericidir, kolay kolay silinemeyecek bir lekedir. (darbe anayasasını, faşistlerin anayasasını değiştirelim diye bas bas bağıran akp yönetiminden beklenen bu maddenin de artık yürürlükten kaldırılmasıdır, Recep Tayyip Erdoğan ancak bu şekilde laikliği desteklediği yönünde kamu oyu gözündeki imajını düzeltebilir, bamq)163. maddenin kaldırılması ile daha da dinileştirilmiş, imanlılaştırılmış bir anayasa oluşacaktır. Cumhuriyet Devrimleri'nin kötüleyen propagadanlar ortaya çıkacaktır.
Binlerce yıllık ilkellikleri, bugünkü ve gelecek kuşaklara aşılamak ya da bu aşıya izin vermek ne büyük bir sorumsuzluktur. Tarihin en gerici yönetimlerinden birini - İslam nedeniyle - kurup yaşatmış olan Osmanlı yönetiminde bu aşı yeterince yapılagelmiştir. "Toprak" (kast edilen hukuk kültürü ve yılların getirdiği kafa yapısıdır, bamq), bugün bu eğitim için son derece elverişlidir. Osmanlı döneminden kalma değer yargıları, gelenek ve görenekler, bir şeriatçı akıma, şeriat düzenine her daim yardımcıdır. Üstelik, tarihimizde ilk kez, güçlü bir ekonomik tabanı olan bir "İslam Cemaati" meydana gelmiştir. İslamcı ortaklıklar ve vakıflar, tüyler ürpertici güçtedir. Bunların da desteğiyle, İslam'ın "iktidar"a gelmesi az bir olasılıkta değildir. Politika, oy ve çıkarın için bugünün ve yarının insanlarının dünyasını karartma yolunda adım atmadan önce düşünmelisin bay politikacı!!!
not1: İran'da Humeyni ihtilalinde Şeriat destekçileri, İslam'ın "hile" yöntemini benimsemişlerdir. Dahası için bkz. Şeriat Tanrısı'nın Hilesi
Baccarat | Best Baccarat & Poker Games in Canada
YanıtlaSilPlay online Baccarat in 바카라 our หารายได้เสริม online casino. Get your 카지노사이트 hands on a top casino experience. Enjoy the best games, including Poker, Roulette, Blackjack,